Bilim adamlarının son keşfine göre, eski ve gizemli bir dünya, Dünya’nın derinliklerinde saklanıyor olabilir. Efsanevi gezegen Theia’nın kayıp parçalarının Dünya’da bulunduğuna dair kanıtlar bulundu. Detaylar içeriktedir. ?
Kaynak: bir
Ay’ın oluşum süreci ve tarih boyunca nasıl ortaya çıktığı konusunda bilim dünyasında en çok kabul gören açıklama büyük çarpma hipotezidir.
Ay’ın, Mars büyüklüğünde bir ön gezegen olan Theia’nın yaklaşık 4,5 milyar yıl önce Dünya ile çarpışması sonucu oluştuğu düşünülüyor. Bu çarpışma sırasında Ay, Dünya’dan kopup uzaya fırlatılan devasa enkaz bulutunun birleşmesiyle oluşmuş ve yerçekiminin etkisiyle Dünya’nın uydusu haline gelmiştir.
Theia’nın akıbetine dair uzun süredir merak edilen merak, yeni bilimsel çalışmayla bir nebze de olsa netliğe kavuşmuş gibi görünüyor.
Nature dergisinde yayınlanan bir çalışma, Theia’nın kalıntılarının Dünya’nın derinliklerinde, özellikle de mantonun çekirdekle olan sınırında bulunduğunu ortaya koyuyor. Dünya yüzeyinin yaklaşık 2.900 kilometre altında bulunan bu bölge, Theia’nın modüllerinin Dünya’nın iç yapısına dahil edildiğini ve muhtemelen hala orada olduğunu gösteriyor.
Araştırmayı yürüten ekipten Dr. Qian Yuan, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde yürütülen bu ileri düzey çalışmanın bulgularını paylaşarak Theia’nın Dünya içindeki büyük modüllerinin tespit edildiğini duyurdu.
Yuan’ın bu konuya ilgisi Arizona Eyalet Üniversitesi’nde aldığı gezegen jeokimyası dersinde profesörün “Theia şu anda nerede?” diye sormasıyla ortaya çıktı. Soruyu sorduğunda alevlendi.
Theia’nın Mars büyüklüğünde olduğu göz önüne alındığında, çarpışmanın etkisiyle Ay’ı oluşturan parçaların yanı sıra büyük bir kısmının Dünya’ya entegre olduğu düşünülüyor.
Bu maddelerin bir kısmı Dünya’nın minerallerine karışarak erimiş olabilir, bir kısmı ise yepyeni halini koruyarak günümüze kadar gelmiş olabilir.
Dr. Yuan, Dünya’nın iç kısmında, çekirdek ile manto arasındaki sınırda yer alan iki büyük ve gizemli yapıya odaklandı.
Batı Afrika’nın altındaki yapıya ‘Tuzo’, Pasifik Okyanusu’nun altındaki yapıya ise ‘Jason’ adı veriliyor. Kıta büyüklüğündeki bu yapılar yüzlerce kilometre boyunca mantonun içine kadar uzanıyor ve sismik dalgaların bu yapıların üzerinden geçerken yavaşlamasına neden oluyor. Bilim insanları bu yapıların, Dünya’nın erken dönemlerinde yüzeyde bulunan magma okyanusunun kristalleşmiş bölümleri ya da okyanus kabuğunun derinlere batmış bölümleri olabileceğini düşünmüştü; ancak bu yeni çalışma, Tuzo ve Jason’ın aslında bir kayanın kalıntıları olabileceğini öne sürüyor. Theia.
Bakalım siz ne düşünüyorsunuz yorumlarda. ?
